🐎 Yürüme Engelliler Ile Ilgili Yazı

JVw1WVT. 1. Çocuğunuzun engel durumunu araştırınÇocuğunuza tanı koyan uzman doktorunuzdan engel durumuyla ilgili ayrıntılı bilgi talep Bilgi kirliliği yaratacak kaynaklardan uzak durun Çocuğunuzun engeline ilişkin her duyduğunuza inanmayın. Unutmayın ki sizin çocuğunuz ile aynı tanıya sahip başka bir çocuk daha farklı özellikler gösterebilir. Her çocuk Erken tıbbi ve rehabilitasyon desteğinin önemiÇocuğunuzun zihinsel ya da fiziksel farklılığında hayat boyu desteğini görebileceğiniz tıbbi ve rehabilitasyon modellerini denemekten Umutlu olunDoğan her güneş, çocuğunuz için yeni bir umut demektir. Sizi karamsar hissettiren kişi ve durumlardan Beslenmenin önemi Araştırmalar ikinci beyin olarak bağırsaklarımızın önemine dikkat çekiyor. Çocuğunuzun zihinsel sağlığı beslenmesiyle doğrudan ilişkili olduğundan paketli gıdalardan ve katkı maddeli besinlerden uzak durmaya çalışın. Yerini kendi mayaladığınız yoğurt, probiyotik turşu gibi anne eli değmiş dost bakteri yanlısı besinler Sanatın iyileştirici gücü Müzik, tiyatro, dans gibi sanatsal aktiviteler çocuğunuzun engeline bağlı yaşadığı sosyal yaşam becerilerini geliştirmede etkili bir güce sahiptir. Dil ve konuşma becerilerini destekleyen programlar dışında mutlaka sanatın şifasından da Eşinizle iş birliği yapın Çocuğunuzun sorumluluklarını eşinizle paylaşırsanız yaşadığınız kaygı ve stres Rehabilitasyon merkezi seçerken dikkat edin Rehabilitasyon merkezi seçerken merkezin fiziki koşullarının çocuğunuza rahat ve konforlu bir eğitim imkanı sağladığından emin olun. Merkez personellerinin diplomalarının çocuğunuza eğitim vermek için yeterli olup olmadığını Yasal haklarınızı bilin Özel bir çocuğa sahip aile olarak devletin size ve çocuğunuza sunmuş olduğu haklar hakkında bilgi edinin. Sağlık, ulaşım ve eğitim gibi hizmetlerde yaşayacağınız ayrıcalıklar için ilgili yerlere başvurunuzu Dernek ve vakıflara dikkat Maalesef ülkemizde özel çocukların ailelerini maddi ve manevi istismar eden yapılanmalar mevcut. Devletin ücretsiz sunduğu bir çok hizmeti ücret karşılığında yapan dernek ve vakıf yetkililerine karşı dikkatli olun; gerekli durumlarda şikayetlerinizi devletin yetkili makamlarına Kardeşleri ihmal etmeyin Özel çocuğunuzun zihinsel ve fiziksel farklılıklarıyla ilgilenirken diğer çocuğunuzun duygusal ihtiyaçlarını göz ardı etmeyin. Yaşına uygun sorumluluklar vererek onun da çocukluğunu yaşayabilmesi için eşinizle seferber İlahi takdirEngelli bir çocuğun ailesi olmanızı karamsar bir sonuç şeklinde karşılamak yerine ilahi takdir olarak görmeniz çocuğunuza ve hayatınıza bakış açınızı değiştirecektir. Tüm psikolojik ve tıbbi müdahalelerin ötesinde tek gerçek budur. Biz engellilerin tekerlekli sandalyeleri ile ilgili birçok yazı kaleme aldım bugüne değin. Tekerlekli sandalyenin yürüme engellilerin ayakları olduğunu ve onları bir nebze olsun özgürleştirdiğini anlattım. Bugün ise, engelli çocukların tekerlekli sandalye kullanımı konusundaki görüşlere değinmek Platformu Genel Yayın Yönetmeni Bülent Küçükaslan “Tekerlekli sandalyeye mahkum’un fetiş halini aldığı bir dünyada insanlara tekerlekli sandalyenin özgürleştiriciliğinden bahsetmek baştan zoru seçmem demek, bunu biliyorum.” diyor. Gerçekten de çok doğru bir tespit bu. Özellikle bizim ülkemizde tekerlekli sandalye, ona dışarıdan bakanlar için muhtaçlığı’ çağrıştırıyor. Hatta öyle ki, bazı gözlerde dilencilerle özdeşleştirildiğinizi hissedebiliyorsunuz. Örneğin ben, birkaç kez dilenci sandıkları için kucağıma para bırakanlarla karşılaştım. Dilenci olmadığımı söylediğim zaman ne kadar üzüldüklerini ve utandıklarını hatırlıyorum. Bilmem bu rastlantı onların bakış açısını değiştirdi mi? Umarım değiştirmiştir…Gelelim yürüme engelli çocuklara. Aileler, genellikle, çocuklarının tekerlekli sandalye kullanıyor olmasını kaldıramıyorlar. Çocuk tekerlekli sandalyeye oturmadığı zaman çevrenin onun engelini görmesini engellediklerini düşünüyorlar. Bunun altında yatan neden ise, engelliliğin bir kusur olarak görülmesi. Oysa ki engellilik bir kusur değil; bir farklılık, bir Küçükaslan “Engelli çocuğu olan aileler bize gelip engelli çocuk arabası almak istediklerini söylüyorlar ve ekliyorlar, bebek pusetine en çok benzeyen araba olsun lütfen.’ ” diyor. Sonra da puseti tarif ediyor “Bizi ilgilendiren kısmı ile söylersek; puset, sadece refakatçinin kullanabildiği ve üzerine oturan kişinin sürüşe dair hiçbir etkisinin olmadığı mobilizasyon aracıdır. Yani üzerine oturan kişi ancak bir refakatçi yardımı ile hareket edebilir, kendi başına bir milim yana dönmek dâhil hiçbir hareket yapamaz.”Böyle durumlarda çocuğun kendi başına tekerlekli sandalyeyi ittirebilecek kas gücüne sahip olup olmadığını anlamaya çalıştıklarını söylüyor Küçükaslan. Çocuk kendi başına itme çemberini çevirebilecek gibiyse, aileye ihtiyaçlarının puset değil uygun bir tekerlekli sandalye olduğunu anlattıklarını ifade ediyor. Sonra da ailelerin yüzde doksan dokuzunun bunu duyunca kızdığını ve konuyu geçiştirmek için bahaneler uydurduğunu ilâve bahanelerin en başında etrafın kendilerine bakışı ve bununla baş etmenin zorluğu geliyor. Ancak bir anne ve babanın engelli bir çocuk yetiştirirken düşünmesi gereken en önemli şey onun kendi engeliyle barışık yaşayabilmesini sağlamak olmalı. Bunu henüz çocukken başarabilen engelliler yetişkinliklerinde çok daha aktif ve üretken olabiliyorlar. Bülent Küçükaslan’ın sözleriyle tekrarlamak istersek “Çocuklarımızın bedenleriyle kavga etmekten vazgeçmeliyiz! Vazgeçmeliyiz ki onlar da bedenleri aracılığıyla kendi üzerlerinde iktidar kurmak isteyenlere karşı güç toplayıp savaşabilsinler. İyi bir eğitim almalarının, kültürlü olabilmelerinin, yaşama karşı heyecan duyabilmelerinin, düştüklerinde ayağa kalkacak gücü toplayabilmelerinin ve saygın bir birey olabilmelerinin ön koşulu budur. Unutmayın, sorunun bedenlerinde veya tekerlekli sandalyelerinde değil bu ahmak düzende olduğunu anlamazlarsa bu düzeni değiştiremezler! Lütfen çocuklarınıza engel olmayın. Açın onların önlerini. Bırakın tekerlekli sandalyeleriyle hayata aksınlar…”Bence, birey olabilmenin birinci şartı kendimize güvenebilmek. Kendimize güvenebilmemiz için ise, öncelikle, özgür olabildiğimizi hissetmeliyiz. Bir çocuğun annesine ihtiyaç duymadan yapabildiği en küçük bir şeyin bile katkısı sanıldığından büyüktür onun özgüveninin oluşmasında. Bu tespit, aslında, engelli-engelsiz tüm çocuklar için geçerli bir durum. İş yerlerinde karşılaştığımız özgüven yoksunu olan başkalarına bağımlı kişilerin geçmişinde büyük bir olasılıkla aşırı koruyucu ebeveynler de engelli bir kızım var. Gerçi çocukluk yaşını çoktan geçti. Sanırım onu istediğim gibi yetiştirebildim. Öğrencilik yıllarından beri çalışıyor. Tekerlekli sandalye bu anlamda hiçbir şeyi değiştirmedi onun hayatında. Üretiyor ve öğretiyor. Görev yaptığı üniversitede, kendi konusunun dışında, engellilikle ilgili proje dersleri açıyor. Engelliliğin bir kusur değil farklı bir durum olduğunu öğrenciler arasında yaygınlaştırmaya çalışıyor. Aslını isterseniz, benim yapmaya çalıştığım da bu…Lütfen çocuklarınızın engelinin özgür bir birey olmasına engel olamayacağına önce siz inanın! Ki, o da etrafındakileri inandırsın… Bu başarıldığında, Türkiye engelli ayrımcılığından kurtulmuş olacak…Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile… 21 Nisan 2017 Sözler ve Sloganlar 2,861 Görüntüleme Görme engelli bireyler doğuştan ya da daha sonradan görme yetisini kaybederek engelli haline gelir. Engelli insanlar toplum tarafından dışlanması onlara verilen en büyük zarardır. Onlara hor gözle bakılması ve davranılması içlerine kapanık olması ve sosyalleşmelerine engel olur. İnsan ilişkilerinde başkalarının özellikle hayatlarına dışarıdan müdahale edilmiş olmasıdır. Dünyayı gözleri ile göremeyen insanlarımız, sosyal hayatın her alanında kendilerini dışlanmış gibi görüyorlar. Onlar için kaldırımlar, yollar, kamu binaları gibi çeşitli hizmetler sunulmadığında çok daha zorlu yaşam sürdürürler. Alışveriş merkezleri, ulaşım araçları gibi yerlerde görme engelliler için yürüme bantları yeni yeni yapılmaya başlandı. Hayatları evlerinden ibaret olan insanlarımızın da sosyalleşmeye, toplumda diğer bireylerle iletişim kurmaya ihtiyaçları vardır. Görme engelliler için sloganlar şunlardır; Engelleri kaldırmak için onları aranıza alın. Engelsiz bir dünya için el ele verin. Gönülleriniz bir olsun yaşamınız tek. Engelsiz yaşam için destek verin. Görme engeli değil insan engeli olmasın. Görmemek insanlık suçu değil kaderdir. Gözler engelli olabilir ama gönüller engelli olmasın. El ele verdiğiniz müddetçe hayat daha güzel olur. Engeller birlik olunca aşılır. Kısaca, yeti yitimi olarak tanımlanan engelli olma durumu, incitici ve rahatsız edici kabul edilen “sakat, özürlü ya da malul” gibi kelimelerle de adlandırılmaktadır. Resmi evraklarda bile bu rahatsız edici tabirleri görmek mümkündür. Örneğin, bir kusurundan dolayı askere gitmesi sakıncalı olan kişilere, “çürük” raporu verilmektedir. Ancak, bir takım düzenlemeler de bu anlamda yapılmıştır. Bununla alakalı olarak, ülkemizde “özürlü” sözcüğünün resmi olarak kullanılması kişilerin tek sıkıntısı, kendilerine yakıştırılan kaba isimler değildir. Birçok engelli kişi, toplumun kendilerine olan yaklaşımlarından dolayı dertlidir. Kişisel yaşamdan sosyal çevreye varıncaya dek, hayatın her alanında var olan engelli vatandaşların bir kısmı hafif engelli, bir kısmı ise ağır engellidir. Ağır engelli kişiler, çoğu yaşamsal faaliyetini tek başlarına gerçekleştiremezken, hafif engelli kişiler bu anlamda biraz daha avantajlıdırlar. Engelli olma durumu, genel başlıkları bakımından 3’e EngelBireyin, doğuştan ya da sonradan maruz kaldığı bir tür olan fizyolojik engelli olma durumu, bir rahatsızlık ya da kaza sonucu hayati bir organın yetisinin kaybolması veya azalması ile ortaya çıkmaktadır. Solunum bozuklukları, organ yetmezlikleri gibi örnekler, fizyolojik engellerden – Nörolojik Kontrol Problemi Engeliİşitme, görme ya da diğer duyular ile ilgili problemlerin görüldüğü engelli olma durumudur. Doğuştan ya da sonradan yaşanan problemler sonucu ortaya çıkan bu tip engel durumlarında, duyunun algılanamaması, algılansa dahi beyinde doğru yorumlanamaması, hatta duyuların sinir sistemi içinde iletilememesi durumları, bu engel türünün nedenini oluşturmaktadır. Öğrenme bozuklukları, dikkat yetersizlikleri, görme yetisinin kaybolması, işitememe problemi, duygusal algı bozuklukları, gibi durumlar, bu engel türüne EngelYaşam fonksiyonlarını etkilemese de, uzuv kaybı kaynaklı yürüyememe, hareket edememe gibi engellerin oluşturduğu engellilik türüdür. Doğuştan olabileceği gibi, hayat akışı sırasında da maruz Bireylerin Toplumdaki Yeri Nedir?Engelli bireyler, hayatlarını sürdürürken birçok sorunla karşılaşmaktadırlar. Bu sorunların çözümünde ise, hem devlet eliyle, hem de gönüllük esas alınarak, fazlaca pratik çözüm geliştirebilmek ve engelli bireylerin hayatlarını kolaylaştırabilmek bazı sivil toplum kuruluşlarının ya da spor kulüplerinin öncülük ederek, sadece engelli kişiler arasında yapılmasına ön ayak olduğu futbol, satranç, tekerlekli sandalye basketbol maçları gibi aktiviteler de, engelli vatandaşların topluma kazandırılması ve moral motivasyonlarının yüksek tutulması noktasında çok önemlidir. Her ne kadar son yıllarda gerek Türkiye’de, gerek batılı ülkelerde engelli bireylerin özel durumlarına dikkat çeken birçok program, afiş, organizasyon gibi etkinlikler hazırlansa da, engelli bireylerin sosyal yaşamda ve topluluklar içindeki sıkıntıları azalmamaktadır. Toplumun dikkati engelli bireylerin yaşadığı sıkıntılara bir parça çekilebilmiş olsa da, uygulama anlamında kampanyalar sonrası hayat tersine bir döneme damgasını vuran “mavi kapak toplama ve bunun sonucunda tekerlekli sandalyeler alma” furyası, çok iyi niyetli ve sonuç odaklı bir kampanya olsa da, takip eden süreçte etkisini yitirmiştir. Engelli bireyler, yeniden kaderleriyle baş başa kalmak zorunda yetisi olmayan, bilinen adıyla “kör” bireyler, kendileri için özel döşenen kabartılmış kaldırım taşları üzerinde yürüyememektedir. Bu tip engelli yollarının üzerilerinde herhangi bir yapı olmaması gerekirken, birçok yerde bu tip kaldırımlar ve yolların üzerinde korkuluk, otobüs durağı ya da park etmiş araçlar bir başka düşüncesizlik ise, üst geçitler ya da merdivenle çıkılan her türlü bina, iş yeri gibi alanlarda, tekerlekli sandalye kullanan bireylerin yararlanabileceği ve hareket edebileceği düz rampaların yapılmaması ya da gerek sandalye kullanan ve sosyal hayatta yoğun olarak karşılaştığımız engelli vatandaşlarımız için, kimi belediyeler özel yollar yapmış olsa da, Türkiye’nin birçok şehrinde kaldırımlara düz rampaların yapılmadığı görülmektedir. Benzer olarak, otobüslere iniş ve binişler için de yardımcı rampaların hazır bulunması anlamda kritik bir söz olan “Her sağlıklı insan bir engelli adayıdır” cümlesi, akıllardan çıkarılmaması gereken bir önermedir. Sağlıklı olan bireyler, engelli bireyleri düşünmedikçe ve onlara yardımcı olmadıkça, bu vicdani yara her gün kanamaya devam edecektir. Engellilere karşı anlayış ve hoşgörünün yüksek olduğu Avrupa’da, tüm toplum hizmetleri engelli vatandaşların da rahatlıkla yararlanabileceği şekilde yapılmaktadır. Aynı şekilde, gerek Türkiye’de, gerek doğu toplumlarında da engelli vatandaşlara karşı sorumluluk ve düşünceli olma durumunun artması Akçok

yürüme engelliler ile ilgili yazı