🌨️ Bebek Yapmaya Karar Verdikten Sonra
Muyuyatağınız size ulaştığı günden itibaren 60 gün ile 100 gün arasındaki süreçte iade edebilirsiniz. 100 gece sınırını aşmadığınız koşulda elbette yatağınızda uyumaya devam edebilirsiniz. İade etmek istediğini yatağınızın kargoya hazırlamış olduğunuz ambalajlı halini fotoğraflamanız ve support@muyusleep.com adresine mail atmanız gerekir. Bu işlemi 60
Gelin hamamı yapmaya karar verdikten sonra hemen hazırlıklara başladım. #babyshower#bebek#bez#sepet#kurabiye# Gönderen Unknown zaman: 03:06 Hiç yorum yok:
Sonunda doktorumun son iş gününde suni sancı alarak doğum yapmaya karar verdim. Çınarlı Doğum Hastanesine varıp, ilk muayene yapıldığında ikinci kez tedirgin oldum çünkü 39. hafta o gün bitmişti ama açılma sadece 2 cm di ve bebeğimin boynuna 2 kez kordon dolanmıştı. Bebeğimin aşağı inmemişti, çok yukarıdaydı.
Tüp bebek yapmaya karar verdiğimizde uzun bir süre kendimi internette forumlarda gezerek kaybetmiştim. Her bulabildiğim kliniğin web sitesini, doktorlarını inceliyor sonra telefon açıyor, bize en uygun merkeze karar vermeye çalışıyordum.
Baby shower yapmaya karar verdikten sonra internette araştırma yapınca karşıma bir sürü şahane şeyler yapan organizasyon şirketleri çarptı.Fiyatlandırmaları nasıl bilmiyorum ama evde kendi çapımda bir organizasyon yapacağım için süslemeleri de kendim hazırlamaya karar verdim.Bu tarz organizasyonlarda önce parti temasına
Bebek sahibi olmaya karar verdikten itibaren ilk altı ay hamile kalmak için en ideal süredir. Tüm bu aşamalara dikkat etmiş olan çift, rahatlıkla en fazla altı ay içerisinde bebek müjdesi alabilir. Tüm bu faktörlerden sonra, yaş faktörü de oldukça önemlidir.
Uzun bir ara verdikten sonra tekrar merhaba. Bir arkadaşımızın doğacak bebeği için roches çikolatalardan hazırlanmış bir sepet hazırlamaya karar verdim. Malzeme alışverişi için Eminönü'nü tercih ettim.
Bu nedenle doktor bebeğin sağlıklı ve dengeli olduğuna karar verdikten sonra bebek anneye verilir. Bebek alındıktan sonra plasenta da dışarı çıkarılır ve kesikler dikilir. Sezaryen
KiralıkAşk Sinan ve Seda bebek yapmaya karar veriyor ve tüm bölümleri full hd kalitesinde izleyebilirsiniz. 1. bölümden son bölüme kadar sezonun tüm videoları burada.
Y9dvA. İzmir’de yaşayan Ayça Büyükmete Gökçe ve 31 yaşındaki Ahmet Utku Gökçe, ilk bebeklerinin heyecanını suda doğumla taçlandırdı. Uzun süre meditasyon ve nefes egzersizleri yapan anne adayı, suyun rahatlatıcı etkisi nedeniyle suda doğum yapmaya karar verdi. İzmir’de suda doğum yaptıran hastaneleri araştıran Ayça Büyükmete Gökçe, özel bir hastanenin Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Mustafa Melih Erkan ile görüştü. Gebelik takibinin düzenli bir şekilde yapılmasının ardından genç kadın, doğumhaneye kurulan havuza girerek doğuma alındı. Ayça Büyükmete Gökçe’nin suda doğum yaptığı anlar, cep telefonu kamerası ile kaydedildi. Gökçe Ailesi, erkek bebeklerinin ismini Artur koydu. “Suda doğum sancıyı düşürdü” Yaşadığı deneyimi anlatan genç anne, “Bebeğimi normal doğumla dünyaya getirmek istiyordum. Suyun imkanlarından faydalanmak ve bebeğin travmalarını azaltmak açısından suda doğum, bana daha çok cazip geldi. Suda doğumun bebeğimin sağlığı için daha yararlı olacağını düşündüm. Karar verdikten sonra İzmir’de suda doğum yapılan hastane ve doktorları araştırdım. Ebemiz ve doktorumuz sayesinde sağlıkla bebeğimize kavuştuk. Bir bebeğin hayat gelişinde bence bir travma oluşmaması gerekiyor. Sudan suya geçiş olduğu için suda doğumun bebekte travmaya yol açmayacağını düşündüm. Suyun içinde olmak beni çok rahatlattı. Sancıyı düşürdü. Suyun içinde çocuğu itmek daha rahat oldu. Annelere suda doğumu tavsiye ediyorum. Çok keyifli bir süreçti” dedi. Baba Ahmet Utku Gökçe de “Eşim suda doğuma karar verince ben de onun yanında oldum. Doğuma birlikte girdik, yavrumuzu kucağımıza aldık” diye konuştu. “Suyun rahatlatıcı etkisi var” Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Mustafa Melih Erkan ise suda doğuma ilişkin şu bilgileri verdi “Suda doğumu uzun zamandır yapıyoruz. Suda doğumda, suyun rahatlatıcı etkisini kullanmak bizim için önemli. Doğum, bazen meşakkatli ve zorlu olabiliyor. Bu yüzden bazen ilaç, bazen de ilaç dışı yöntemlerle doğumun zor kısmıyla başa çıkmaya çalışıyoruz. Su da bu noktada işi kolaylaştıran faktörlerden biri. Suya girmek, gebeleri rahatlatıyor. Biz de hastanemiz olarak faaliyete geçtiğimiz zamandan bu yana suda doğumu yaptırıyoruz. Hastamız, tanıştığımız andan itibaren suda doğum yapmayı çok istemişti. Suda doğum, aslında doğal bir doğum yöntemi ve ilaç kullanmıyorsunuz. Ayça Hanım da buna çok hazırlıklıydı. Uzun süredir meditasyon ve nefes egzersizleri yapıyordu. Dolayısıyla en başından beri onunla bu yolda yürüdük ve doğum tam da hayal ettiği gibi oldu. Suyun insan vücudundaki rahatlatıcı özelliğini uzun yıllardır biliyoruz. Su, anneye ciddi derecede hareket özgürlüğü sağlıyor. Annenin bu hareket kolaylığı, doğumun daha iyi ilerlemesini, annenin rahatlamasını sağlıyor. Anne karnında da suyun içerisinde olan bebeğin sudan suya geçişi, dış ortama daha iyi adapte olmasını sağlıyor.”
Evlendikten sonra çocuk yapmaya karar vermek her zaman için kolay değildir. İnsanın kafasından bir sürü geçer. Doğru zaman mı, hazır mıyım? gibi… Bu kararı verirken size bu bilgiler ve kaynaklar yardımcı olabilir Artık yaşadığımız bu dönemde her şey de olduğu gibi bebek sahibi olma konusunda da plan yapmak önemli bir konu..Karar verdiğiniz an da hemen o ay bebek sahibi olmak da her zaman mümkün olamıyor. Önemli olan yumurtanızın çatladığı dönemi yakalamak ve ya gebeliği önleyici fark etmeden yaptığımız hatalardan uzak durmak zamanda , vakit kaybetmeden bebek sahibi olabilmek için ne yapmalıyız? Nelere dikkat etmeliyiz?Sizin hiçbir sorununuzda olmadığı halde korunmayan çiftlerde , her adet döneminde gebe kalma oranı %25 yaşı,regl zamanınız,ilişki sıklığınız başarıyı etkileyen etkenlerdir. Gebe olmak için ideal yaştamısınız? Bebek sahibi olmak isteyenlerin arasında % 10-15 i kısırlıkla karşılaşabilir. Aktif bir cinsel yaşamı olan çiftlerin % 57’si üçüncü ayda,% 72 altıncı ayda, %85 bir yılın sonunda hamile için gereken süre ise bayanın yaşıyla doğru olarak ilgidir. Kadının yaşı buyudukçe gebe kalma süresi de artmaktadır. Bunun da 2 nedeni olabilir1-Yaşlanmaya bağlı olarak yumurtaların kalitesi yaşlarda erken gebelik kaybı kadın üreme çağı boyunca ortalama 400-500 kez yumurtluyor, yaş ilerledikçe kaliteli yumurta sayısı da azalıyor. Yumurtlama Dönemini Nasıl Tespit Edebiliriz? Bunun için basit bir formül söyleyebiliriz Adetinizin birinci gününü 1. Gün olarak kabul edin. Eğer adetleriniz 28 günde bir oluyorsa 10-18 gün arasında yumurtanız çatlayabilir. Ben bu aralığı geniş tutuyorum. Çünkü erken ya da geç yumurtanız çatlasa bile yaklaşayabilirsiniz. Bu süre esnasında eşinizle gün aşırı beraber olursanız, yumurtlama gününü yakalayabilirsiniz. Spremlerin de cinsel ilişki sonarsında 48-72 saat kadının vücudunda canlı olarak kalabildiği için gün aşırı berber olmanız yeterli sayıda eşinizle beraber olmanız da sprem in sayısını ve hızını yavaşlatacağı için buna dikkat etmekte olurken kayganlaştırıcı kullanılmamalıdır. Bunlar spermin yapısını ayakta veya oturur pozisyonda beraber olmak ya da ilişkiden hemen sonra ayağa kalkmak spermin rahim ağzından geçişini zorlaştıracağı için , ilişki sonrasında bir süre sırt üstü yatmak hamilelik ihtimalini arttıracaktır. Başarıyı arttırmak için Sağlıklı beslenmek hem yumurtanın hem de spermin kalitesini arttıracağı için döllenmeyi de beslenme alışkanlığı anne adayına, ailesine ve gelişecek bebeğin sağlığına katkıda kilo oranınızın uygun olması, sağlıklı bir gebelik için de kalmadan önce yağdan fakir, liften zengin diyet uygulanarak ve egzersiz yaparak kilo verilmesi uygun olur. Ancak hızlı kilo verebileceğiniz diyetler hamile kalma şansını düşürüp, hamilelik öncesi besin depolarınızı bir gebelik için ayrıca folik acid kullanımı da önceki 3 aylık dönem de 3 fincandan fazla kahve tüketmemeye çalışın. Kafein de gebe kalmayı etkileyebilir. Özelikle düşüklere neden olduğunu gösteren bazı çalışmalar dönemi öncesi ve sonrasında sigara kullanımı da hem spermin hem de yumurtanın doğal olarak da embriyonun kalitesini, kesinlikle kötü etkilemektedir. O nedenle bu dönem içinde içmemek de yarar vardır. Hamile kalmaya karar verdiğinizde okuyabileceğiniz bloglar ve siteler. İnternette dolaştığınızda gebelik, doğum denildiğinde gerçekten birçok site görebilirsiniz. Benim de çok severek takip ettiğim, bilgi edindiğim, deneyimli annelerin deneyimlerinden yararlandığım site/bloglar İçinde yazar olarak benim de bulunduğum bu portal sadece kadın ve anneler için birçok yararlı yazı, yazar, uzman Pınar Reyhan Özyiğit’in başkanlığında devam eden bir site. İçeriği çok ilgili her türlü yazıya ulaşabilirsiniz. Mutlaka üye olmanızı,okumanızı tavsiye Sevgili Aylin’in oğluyla oğullarımız aşağı yukarı aynı ilk takip ettiğim birazcık büyük olduğu için Aylin’in paylaşımları benim çok işime olacak olanlar ve anneler için rehber niteliğinde bir sitesi var. Ayrıca özel eğitim ihtiyacı olan çocuklarla çalıştığı için bu konuda da sitesinde çok yararlı bilgiler edinebilirsiniz. Bence Aylinanne’i de takip edin,pişman olmayacaksınız Sevgili Ece Çoğu annenin tüm sosyal medya da takip ettiği hassas bir anne.. Gerçekten çok önemli konulara 3 çocuğu var. Muhteşem deneyimlerini çeşitli uzmanların yazılarını paylaşıyor. Tavsiyelerini paylaşıp,çok yararlı tariflerle annelere destek kalmaya karar verdiğiniz zamandan itibaren takip etmenizi tavsiye ederim Özellikle bebeğiniz ek gıda serüvenine başladığında hayat kurtarıcı bir de benimde Emzirme yazılarımın bulunduğu sitede uzman yazarların yazılarının yanı sıra birçok videoda bulunmakta. Tarifler bebeklerin aylarına göre tarifleriyle dolu bence muhteşem bir site.. Mutlaka takip edin!! Sevgili Zümrüt Özkan’ın sitede uzman yazarların yanı sıra okuyucu annelerin tarifleri de bulunuyor. Altuğ’unun 2 yaş sendoromuyla birlikte ortaya çıkan iştahsızlık dönemlerimizde hayatımı kurtaran bir site oldu. Zümrüt’ün muhteşem tarifleri özellikle biz köftelerine yaptığı muhteşem tost tariflerine Buraya yazmaya kalksam tüm siteyi yazmak isteyeceğim kadar çok sevdiğim bir site.. Ek gıda sürecinde tümannelerin mutlaka incelemelerini,okumalarını tavsiye ederim. Blogcuannede gerçekten gebelik , doğum, çocuk bakımı ,günlük yaşantı gibi çok çeşitli konulara rastlayabilirsiniz. Sitenin sahibi Elif çok tatlı, bilgili , araştırmacı iki erkek çocuk altındaki yorumları da okumanızı tavsiye ederim. Gerçekten çok yararlı bir kaynak..İçinde forumu, blogcu gebe bölümü gibi çeşitli bölümleri barındırmakta. Benim güne başlarken kendi bloğumdan sonra açıp, Blogcuanne ilk baktığım site/ blog.. Slingomomın sahibi İrem de çok güzel yazılar paylaşıyor. O da bir erkek çocuk sahibi deneyimli bir anne. Gbelik süreci, emzirme, çocuk bakımı gibi konularda çok güzel yazıları var. Ayrıca tanıtımı yaptığı ürünlere de Manifestosuna bayılıyorum.. Senacım bu bloğun sahibi. Diğer iki bloggerdan farkı bebeğine kavuşmak için Tüp Bebek Tedavisi görmek durumunda kalması. Şimdi çok tatalı Doruk adlı bir oğluşu var. Sena’nın bloğunun en öenmli özelliği Tüp bebek hakkında deneyimelrini paylaşmış olması. Tüp Bebek denildiğinde bir sürü hastane, merkez sitesi görebilyorsunuz. Fakat bunu deneyimlemiş bir annenin sites,i , inanın çok daha yararlı olacaktır. O nedenle hamile kalmaya çalışırken bu siteye de uğramanızı kesinlikle tavsiye ederim.. Bu site annelerin bir araya toplandığı, içinde uzmanların barındığı çok güzel bir site. Sizlerde buraya üye olabilir ve deneyimlerinizi,sorunlarınız ve mutluluklarınız paylaşabilirsiniz. Sahipleri Aylin ve Pınar da çok tatlı anneler..Girip bakmak için tık tık.. Yeşim bir doğum fotoğrafçısı. Ama bloğunu incelediğinizde bebek yapmaya karar verme dönemi için, gebelik , doğum, bebek gibi konularda çok güzel yazılar bulmanız mümkün. Bence bakmanızda fayda var. Doğum zamanı da fotoğrafçı düşündüğünüzde de Yeşim konusunda bir numara.. Özelikle farklı annelikle ilgili konuları tarafsız yazarlardan okumak isterseniz bu site tam size göre. Toplumdaki gelişmeler,annelikle ilgili çeşitli ekoller, bebek bakımı,alış veriş gibi pek çok konuyu içinde barındıran bir site.. Bebeğiz doğduktan sonra uyku düzeninioluştrmak,uyku eğitimi,uyumayan bebek ve annenin durumu gibi konuların paylaşıldığı sahibi Peri i uzun zamandır tatlı iki kız çocuğu zamandır var olan ve süreklikendini güncelleyen bir uzman makaleleri, öneriler ve forumu annenin işine yarayacağını için tık tık İsminden de anlaşılacağı gibi internetannelerinin içinde yazılarının olduğu samimi ettiğinizde birçok etkinliği öğrenmiş oluyorsunuz. Hatta davetler Nihan büyük birözveriyle her geçen gün internetannelerini mutlaka kalın! Bunların dışında tabii ki pek çok takip ettiğim anne – bebek bloğu var. Bu site/ blogların dışında doktorlara ait olan sitelere de bakmanız da yarar genelde yaklaşımlarını verdikleri bilgilerle anlayabilirsiniz. Kitap ÖnerilerimAşağıda önerdiğim kitaplar benim okuduğum ve yararlandığım kitaplardan bazıları.. *Siz Bebeğiniz BeklerkenDr. Mehmet Öz/Koridor YayıncılıkBeslenme, bebek ile ve hamilelik dönemiyle ilgili herşeyi kapsayan güzel bir kitap.. *Yaşamın İlk Yılında Çocuk Sağlığı ve BakımıProf. Dr. Gülbin Gökçay/Saga YayıneviBir çocuk doktoru olan Gülbin Hanımın bu kitabı çok anlaşılır ve çok güzel ipuçalrını içermekte.. O nedenle anne ve anne adaylarının çok faydalanacağı bir kitap.. *Bebek Bakım Sorunlarına Mucize Çözümler Melinda Blau,Tracy HoggGeceleri deliksiz uyuyan, gündüzleri iştahla yemeğini yiyen, kendi başına sıkılmadan oyun oynayabilen, ne zaman ne istediğini anlayabildiğiniz bir bebek büyütmek… Kulağa erişilmesi güç bir hayal gibi geliyor değil mi? Tracy Hogg’un yardımıyla bu hayali gerçeğe üç yaşına kadar geçen süreçte beslenme, uyku alışkanlıkları, tuvalet eğitimi, duygu ve davranış sorunlarına kalıcı, akılcı ve uzlaşmacı çözüm yolları sunan bu kitap, anne ve babalara bebekleriyle birlikte bir kez daha büyüme ve hayattan keyif alma şansı kitaplarda emzirme, bebeği besleme, annenin beslenmesi, bebek için rahatlatıcı masajlar, beceri ve zeka geliştirici oyunlar, bebek psikolojisi, uyku sorunuyla baş etme yolları ve her tür bebek hastalığı ile ilgili bilgiye ulaşmanız mümkün. *0-1 Yaş Bebek Beslenmesi ve Merak EttiklerinizHilal Mocan / Alfa Basım YayınBebek bekleyen ya da yeni doğum yapmış, emzirme döneminde nasıl besleneceğini merak eden anneler ile bebek bakımına dahil olacak tüm aile üyelerinin okuması gereken bir kitap bu. anne sütü, anne sütünün içeriği, emzirme sorunu olan anneye yardım, çocuk beslenmesinde ana noktalar, büyüme beslenme takibi, bebeklerde ek besinler, sağlıklı kolay tarifler, emziren annenin beslenmesi, emziren anneye pratik bilgiler gibi ihtiyacınız olabilecek pek çok bilgiyi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hilal Mocan’dan öğrenebilirsiniz. *Bebeğinizin İlk Yılında Sizi Neler Bekler?Arlene Eisenberg, Heidi E. Murkoff, Sandee E. Hathaway / Epsilon YayınlarıBebeğinizle geçireceğiniz ilk yıl boyunca bilmek isteyeceğiniz her şeyi ayrıntılarıyla açıklayan, aylık düzene göre hazırlanmış bu rehber; büyük kardeşten doğru hekimin seçimine, mevsim özelliklerinden bebekle yolculuğa, çocuk hastalıklarına, evlat edinilen bebekten düşük doğum ağırlıklı yenidoğana ve özürlü bebeklere kadar pek çok özel bölümü içeriyor. *Kız Bebek Bakımı / Sahibinin Kullanma KılavuzuThereresa Foy DiGerenimo / Kuzey YayınlarıPembeye bürünmüş yeni neşe yumaklarının anne babalarına özel olarak hitap eden bu rehber, doğumdan 18’inci aya kadar gerekli olabilecek bilgileri barındırıyor. Kızınızın kim olduğu ve başkalarıyla ilişkilerinin nasıl olması gerektiği konusundaki anlayışını şekillendirmek için tavsiyeler de içeren kitap; bir kız bebeği büyütmenin heyecanlı ve eğlenceli deneyiminden geçmiş kişilerin olumlu ortak anlayışına bir uzman düzeyinde sahip olmayı sağlıyor. *Erkek Bebek Bakımı / Sahibinin Kullanma KılavuzuThereresa Foy DiGerenimo / Kuzey YayınlarıEn güncel bilgileri, konusunun önde gelen uzmanlarından toplayan, annelik tecrübesine sahip bir yazar tarafından kaleme alınan bu kaynak, özellikle doğumundan 18’inci ayına kadar oğlan bebeklerine uygun tavsiyeler içeriyor. Oğlunuzun doktorunun seçiminden hijyen ve yaygın sağlık sorunlarına, disiplin ve sınırları çizme konusundan kimlik oluşumuna kadar pek çok yararlı bilgiyi bu kılavuzdan edinebilirsiniz. *Bebek MasajıDr. Alan Heath & Nicki Bainbridge / Alfa Basım YayınHuysuzluk ağlamalarını dindirmeye yardımcı, kolik ve diş çıkarma dahil olmak üzere yaygın olarak görülen rahatsızlıkların giderilmesine destek olan, prematüre bebeklerden yerinde duramayan küçük çocuklara kadar her yaş grubu için etkili masaj serilerini bir sağlık uzmanı ve danışman çocuk psikoloğundan edinmek isterseniz, bu kitap tam size göre. *Düşe Kalka BüyümekYankı Yazgan / Epsilon YayıneviProf. Dr. Yankı Yazgan, çocuklu hayata bilimin kılavuzluğunda, ama gerçeklikten kopmadan, ayağı yere basarak baktığı yazılarda; bu hayatın iniş çıkışlarını, düşe kalka büyümenin çeşitli yanlarını ele alıyor Bebeklikteki ilk ilişki nasıl kurulur? Annemizin bizi sevdiği kadar kimi severiz? Babaların çocuklarıyla ilişkisinin oturması için ne kadar beklemek gerekir? Üç babalık türünden hangisine yakınız? Genler beynimizi nasıl biçimlendirir? anne baba ile çocuğun ilişkisi genlerin çalışmasını nasıl etkiler? *Hamilelik doğum ve Bebek Bakım Kitabı40′ Uçana Kadar- Gün Yayıncılık/ MamurHamilelik öncesinden başlayarak çocuğunuz bir yaşına gelinceye kadar sizin ve bebeğinizin ihtiyaç duyacağı her tür bilgiyi veriyor. *İç güdüsel doğum Pam England, Rob Horowitz/ kuraldışı yayın evi Özelikle normal doğum tercih edeceklerin kesinlikle okumasını tavsiye edeceğim bir kitap. HypnoBirthing MarieF. Mongan/Gün Yayıncılık Doğal doğum yapmak annelere rehber niteliğinde bir dalgalanmalarıyla nasıl başetmeleri gerektiğini, babanın nasıl aktif olabileceğini,annenin kendi öz güvenini nasıl geliştireceğini anlatan muhteşem bir kitap Yavaş Ebeveynlik Pınar Mermer/Altın kitaplar Özellikle bu koşuşturmalı hayatımızda gerçekten ilk sayfadan itibaren yavaşlamamızın bize neler kaandıracağını anlatan çok iyi bir kitap. Halen yavaş yavaş sindire düsindire okumaya çalışıyorum. Bana katkısı olduğunu düşünüyorum. Sizlere de okumanızı tavsiye ederim
Anne olmak bir kadının hayatını en azından bir süreliğine tamamen değiştirir. Bebek yeni doğduğunda, neredeyse hiç kalmamışsın onunla ilgilenmekten başka bir şey için zaman. Ancak bu tam zamanlı bir iş olsa ve aynı zamanda annelerin büyük çoğunluğu için çok faydalı olsa bile, geri kalan özlemlerinizden vazgeçmenize neden olmamalıdır. Kaç yaşında olursanız olun, iş hedefleriniz varsa, bilginizi genişletme arzunuz varsa, kendinizi yenilemek veya sadece çalışma arzunuz varsa, devam edin. Anne olmak itaat etmenizi engellememeli hayallerinDaha çok denemeniz, daha organize olmanız ve daha fazla enerji harcamanız gerekebilir, ancak bu imkansız olduğu anlamına gelmez. Indeks1 Çocuk sahibi olduktan sonra okumak mümkün mü?2 Kendinizden her şeye ulaşmanızı talep etmeyin3 Çocuklarınız sizin en büyük motivasyonunuzdur Çocuk sahibi olduktan sonra okumak mümkün mü? Tabii ki mümkün, eğer dileğin buysa ve amacın buysa, onu terk etmemelisin. Çocuklarınız kişisel başarıya ulaşmak için bir engel değildir, aksine, en büyük motivasyonlardır. Ancak yolda terk etmemek için olasılıklarınızın, ihtiyaçlarınızın ve beklentilerinizin neler olduğunu hesaba katmanız önemlidir. Uzaktan kurs, üniversite diploması veya muhalefet olsun, tekrar okula dönme olasılığını düşünüyorsanız, aşağıdaki ipuçlarını kaçırmayın. Bu yolda size yardımcı olacak bir dizi yönergeyi takip etmeniz, pes etmemeniz, yapmak istediğinizi başarabilmeniz çok önemli. Motivasyonunuzun ne olduğunu görselleştirinve hepsinden önemlisi onu daima mevcut tutun. Çalışmak istediğinize karar verdiğinizde, okumak istediğiniz şeyi iyi seçmeniz önemlidir. Yani, motivasyonunuz daha iyi bir iş elde etmekse, bu hedefe ulaşmana yardım et. Zevk için çalışmak harikadır, ancak çocuklarınız olduğunda daha karmaşıktır, bu yüzden pes etmemek için motivasyonunuz konusunda çok net olmalısınız. Organizasyon ve planlamaNe okuyacağınıza karar verdikten sonra, ulaşılacak hedefleri mükemmel bir şekilde planlamalısınız. Hedeflerinizi çeyreklere bölün, bu şekilde hedefleriniz kısa vadede daha gerçekçi ve uygulanabilir olacaktır. Çok uzun hedefleri terk etmek, yarına ertelemek ve yolunuzu kaybetmek daha kolaydır. Zamanınızı iyi organize edin boş zamanına bağlı olarak. Örneğin günde 2 saat çalışmanız gerekiyorsa, her gün kendinize ayırdığınız saatlere göre bir çalışma programı oluşturun. Kendinizden her şeye ulaşmanızı talep etmeyin Çalışmaya karar verirseniz, bu, örneğin boş zamanınız olduğunda ders çalışmanız ve evi almamalısınız demektir. Her şeye ulaşamayabileceğinizi, mükemmel bir eve sahip olamayacağınızı veya daha az boş zamanınız olabileceğinin farkında olmalısınız. Hedeflerinize ulaşmak istiyorsanız, yapmanız gerekenler başka şeylerden vazgeçmeyi öğren, sadece bir süreliğine, o zaman ödülünü alacaksın. Alışkanlığı inceleyin ve dikkatinizin dağılmasını önleyinçalışmaya başlamak her zaman kolay değildir. Özellikle son seferden bu yana uzun zaman olduysa. Bir çalışma alışkanlığı oluşturmanız çok önemlidir, böylece harcadığınız her dakika verimli. Materyalleriniz için her şeyi oturup çalışmaya hazırlayabileceğiniz bir alan düzenleyin. Her gün kitaplarınıza bakmak için 15 dakikanızı harcamak zorunda kalırsanız, ders çalışmak için zaman boşa harcanır. Suçu devretmeyi ve unutmayı öğrenin. Her şeye cevap verme zorunluluğunuz yok, evinizin ve çocuklarınızın tüm görevleri size uymuyor. Her şeyi halletmek istediğiniz kadar, çocuklarınızın veya evinizin ihtiyaçları için delege etmeniz gerekir. Partnerinizden veya ailenizden yardım isteyin ve bu konuda kendinizi suçlu hissetmeyin. Çocuklarınız sizin en büyük motivasyonunuzdur Sizi çalışmaya geri dönme fikrine götüren motivasyonlar yalnızca sizindir. Kendiniz için, kendiniz için, kişisel memnuniyetiniz için veya işyerinde kendinizi geliştirmek için yapmaya karar verdiniz. Hedeflerinize ulaşmanız çocuklarınız için faydalı olacaktırİstediğiniz şeye çaba ve sebat göstermenin ne kadar değerli olduğunu öğrenecekler. Olmak anne ve öğrenci Küçüklerinizin geleceği için harika bir ders sağlayacaktır. Makalenin içeriği şu ilkelerimize uygundur editoryal etik. Bir hata bildirmek için tıklayın burada.
Herkes anne/baba olamaz. Çünkü annelik ya da babalık bir çocuğu dünyaya getirmekle sınırlı değildir. Hayattaki pek çok başka başlangıç gibi anne olmak için de hazır olmak gerekir. Bunun da birtakım şartları olmalıdır. Toplumun evlendikten sonraki beklentisi budur diye çocuk sahibi olmaya kalkışmayı doğru bulmuyorum. Her şeyden önce duygusal, ruhsal ve maddi açıdan hazır mısınız bunun cevabını verebilmeniz soruların 1 tanesine bile hayır cevabı verdiyseniz büyük ihtimalle çocuk sahibi olmaya hazır değilsiniz demektir. Her şeyden önce kendinizi ve eşinizi bu fikre alıştırmalı ve hazır olmayı beklemelisiniz. Aksi takdirde hem kendiniz mutsuz olursunuz hem de çocuğunuzu mutsuz olduğunuza emin olduktan sonraki aşama tabii ki yumurtlama ovulasyon günlerinizi takip ederek programınızı yapmak ve çalışmalarınızı bu günlerde yoğunlaştırmak... Sağlıklı çiftlerin yaklaşık %50si ilk 4-5 ayda hamile kalıyor. %70'i ilk 9 ayda, %85'i ise ilk 1 senede hamile kalıyor. Eğer 30 yaşın altındaysanız ve ilk 1 senede hamile kalamadıysanız birtakım testler için bir uzmana görünmenizi tavsiye ederim. Eğer 35 yaş ve üzerindeyseniz ilk 6 aylık denemeden sonra bir doktora görünmelisiniz. Bu bölümde hamile kalma çalışmalarınız sırasında fertilitenizi arttırmak için yapabileceklerinizden bahsetmek Strese engel olunBebek çalışmaları sırasında yapabileceğiniz en kötü şeylerden biri strese girmektir. Hiçbir sorununuz yoksa da, infertil kısır teşhisi konulmuşsa da, hamile kalmanıza engel olacak bir rahatsızlığınız varsa da yoksa da stres, var olan durumu büsbütün beter hale getirir. Neyse ki stres, üzerinde çalışırsanız engel olabileceğiniz bir şeyden önce infertilitenin çözümsüz olmadığını düşünün. FertlilteRehberi’nde okuduğunuz gibi her türlü engelin muhakkak bir doğal tedavisi var. Doğal yöntemlerin yetmediği durumlarda da tıbbın verebileceklerinden faydalanabiliriz. Her geçen gün tedavi ile hamile kalma teknikleri daha da ilerliyor. Önemli olan pozitif bir bakışla hamile kalabilmek için elinizden geleni yapmaya hazır hepimiz hazır olduğumuz anda hamile kalabilmeyi isteriz ama ne yazık ki bu her zaman herkes için geçerli olamıyor. Eğer istediğimiz anda bebeğimiz olmadığında moralimizi bozar, stresin bizi ele geçirmesine müsaade edersek içinden çıkılmaz bir kısır döngüye gireriz. Stres fertiliteyi etkiler, infertilite stresi arttırır. İnfertiliteyi bizzat yaşamış biri olarak bunu söylemenin yapmaktan çok daha kolay olduğunu biliyorum ama mümkün olduğunca sakin olalım, olumlu olalım, umutlu olalım ve bebeğin hazır olduğunda gelip bizi bulacağına bebeklerin ailelerini kendilerinin seçtiklerine inanırlar. Bizim de bu inanca katılmamızın sakıncası olmaz herhalde. Varsayın bebeğiniz hala arıyor sizi, bir türlü seçemiyor milyarlarca insan arasından doğru anneyi... Belki bebeğin işini kolaylaştırmak için dua edebilirsiniz, meditasyon yapabilirsiniz, yoga yapabilirsiniz, vs. İnancınızın gereği her ne ise ibadetlerinizi umutsuzlukla huzursuzlukla değil de rahatlamak için yapın, kendinizi iyi hissetmek, huzur kazanmak için işiniz çok yorucuysa ve saatlerinizi azaltma şansınız varsa öyle yapın. Böylelikle ekstra zamanınızı kendinize ayırabilirsiniz. Müzik dinlemek, uzun yürüyüşlere çıkmak, spor yapmak, romantik ya da komik filmler izlemek, temiz havada gezmek ya da sizi iyi hissettirecek ne varsa onu yapmak stresi yenmenize yardımcı olacaktır. En büyük yardımı da bu konuda sizinle empati yapabilecek ailenizden ve arkadaşlarınızdan alabilirsiniz. Eşinizin tam destek vermesi şarttır. Eğer aileniz ve dostlarınız yeterli olmuyorsa profesyonel destek almayı düşünebilirsiniz. Bunun muhakkak bir psikolog ya da terapist olması şart değil elbette, aklına ve anlayışına güveneceğiniz bir din insanı da olabilir. Bunların yanında sizinle benzer şeyleri yaşayan insanlarla tanışabileceğiniz forumlara üye olmayı da düşünebilirsiniz. Sizi en iyi anlayacak insanlardan biri benzer duyguları hisseden ve benzer yollardan geçen bir insandır. Paylaşacağınız pek çok şey karşınızdakine anlamlı farklı yerlerinde de değindiğim gibi yoga ve/veya meditasyonun stresi yenmenizde, an azından azaltmanızda yardımı çok büyük olacaktır. Bunların yarattığı en belirgin duygu rahatlama hissidir. Yoga ve meditasyonun yanında masaj, derin nefes egzersizleri, dua etmek ve vizüalizasyon hayalinde canlandırma da benzer etkiyi yaratacaktır, Biliyorum, bunları yapmak çok zor ama bebek fikrini düşüncelerinizin endişe başlığından çıkarıp umut kısmına koyun. En azından Kafeini kesinKahve içmeyi bırakın. Bazı uzmanlara göre kahve gebeliğe engel olabilir. Ancak miktarı konusunda çelişkili görüşler var. Kimisi 2 bardaktan fazlası zararlı diyor kimisi 4. Bu durumda tamamen güvende olmak için hiç içmemek en iyisi olur diye düşünüyorum. Aynı şekilde kafein içeren diğer tüm içeceklerden uzak durmak gerekir. Dr. Jacob Teitelbaum’a göre kola, gazoz gibi içecekler hamile kalma olasılığınızı %50 oranında Vitamin ve Mineral almaya başlayınKaliteli bir multivitamin almaya başlayın. Aldığınız vitaminin içinde en az 400mcg folik asit olmasına özen gösterin. Aynı zamanda içinde en az 50mg B6 vitamini ve magnezyum da olmalı. Demir seviyenizin de sağlıklı bir sınırda olması gerekir. Eğer herhangi bir şüpheniz varsa bir ferritin testiyle seviyenizi öğrenebilirsiniz. 40 ng/ml den aşağıda olan bir ferritin seviyesi ile hamile kalmanız güç olabilir. Yapılan bir çalışmaya göre; ferritin seviyesi 40’ın altında olup infertil kısır olan kadınların yarısı demir takviyesi alınca hamile kalmış. Eğer demir eksikliğiniz varsa aldığınız multivitaminde demir de bulunmasına özen göstermelisiniz. Ayrıca, günlük aldığınız vitamin C 1000mg’ı geçmemeli, 500mg ideal bir Beslenmenize dikkat edinMümkün olduğu kadar asidik yiyeceklerden uzak durun ve alkalin ağırlıklı beslenmeye özen gösterin. Kırmızı eti ve hayvansal gıdaları mümkünse kesin, değilse çok az tüketin. Ağırlık vermeniz gereken yiyecekler Badem, ceviz, elma, salatalık, brüksel lahanası, pancar, limon, kuşkonmaz, avokado, brokoli, kereviz, havuç, pazı, soğan, kavun, üzüm, kayısı, armut, erik, tatlı patates yam, enginar, şeftali, papaya, mango, kivi, turp, karnabahar, ıspanak ve koyu renkli diğer sebzeler olmalı. Ancak üzüm, armut gibi şeker oranı yüksek meyveleri çok fazla tüketmemelisiniz çünkü hamile kalma çalışmaları sırasında mümkün olduğunca şekerden uzak durmanız gerekir. Şeker ihtiyacınızı sadece ve sadece doğal yiyeceklerden beslenmenin doğurganlıkla ilişkisi hakkındaki ayrıntıları başlıklı yazımda Alkolü azaltınEğer yumurtlama ovulasyon probleminiz varsa alkolü tamamen bırakmanızda fayda var. Yapılan çalışmalara göre alkol prolaktin hormonunun yükselmesine neden olabiliyor. Hamile kalmaya çalışırken bu hormonun normal sınırlar içerisinde olmasına ve yükselmemesine ihtiyacımız var. Eğer tamamen bırakmakta zorluk çekiyorsanız minimuma indirin. Haftada en fazla 2 ya da 3 kadeh ideal doğurganlıkla ilişkisi hakkındaki ayrıntıları başlıklı yazımda Düzenli uyuyunHamile kalmaya çalışırken hayatınızda bir rutin oluşturmanız çok önemli. Her gün aynı saatte yatıp aynı saatte kalkmalısınız. En az 8 saat uyumalısınız. Fazla uyku da az uyku da ne fertiliteniz ne de genel sağlığınız için iyi değildir. Hafta sonları da düzenden sapmamaya özen göstermelisiniz. Uyumakta zorluk çekiyorsanız papatya çayı iyi gelebilir. Ancak uyumanıza yardim etmesi için melatonin alıyorsanız, bırakın. Prolaktin hormonunu yükselterek hamile kalma şansınızı yazıyı okumadan okumadan önce konunun ilk kısmı olan Bebek Sahibi Olmaya Hazırım. Şimdi Ne Olacak? başlıklı yazımı okumanızı tavsiye Egzersiz yapınHaftada en az 4 gün düzenli egzersiz hem genel anlamda sağlığınız hem de fertiliteniz için yararlıdır. Yalnız egzersizde aşırıya kaçmamaya özen göstermelisiniz. Hamile kalabilmek için vücudunuzda belli bir miktar yağ olmalı. Günde 1 saati geçirmemeye çalışın. Egzersiz stresi kontrol etmenize yardımcı olacaktır. Spor sırasında ve sonrasında vücudunuz endorfin salgılar bu da kendinizi iyi hissetmenize yardımcı olur. Aynı zamanda kilonuzu koruyabildiğinizi ve fiziğinizin iyiye doğru değiştiğini görmek sizi mutlu edecektir. Düzenli olarak ve kalp atışlarınızı hızlandıracak şekilde hareket ettiğiniz müddetçe ne çeşit egzersiz yaptığınızın fazla bir önemi yoktur. Yürüyüş de yapabilirsiniz, koşabilirsiniz, yüzebilirsiniz, bisiklete binebilirsiniz veya hepsini birden için yapabileceğiniz en iyi egzersizlerden biri de yogadır. Yoganın fertiliteye klinik çalışmalarla kanıtlanmış faydası vardır. Belli bir takım yoga pozisyonları üreme organlarında kan dolaşımını kolaylaştırarak yumurtlamaya ovulasyon yardımcı olur ve rahmi gebeliğe hazırlar. Şüphesiz stresinizi azaltmanıza da yardımı çok olacaktır. Önemli olan düzenli olarak devam etmenizdir. Eğer tüp bebek tedavisine başlayacaksanız yogaya da mutlaka başlamanızı tavsiye ederim. Başarı oranlarını etkilediği bilindiğinden Amerika’daki çoğu tüp bebek merkezi hastalara yoga hizmeti de sunmaktadır. Benzer etkileri meditasyonla da yaşayabilirsiniz ancak meditasyonda terlemeniz, kalp atışlarınızı hızlandırmanız ve kalori harcamanız mümkün değildir. O yüzden meditasyonu egzersiz olarak yapmamalısınız. Ancak yoga veya bir başka bir çeşit sporla birlikte ve/veya yoganın en belirgin etkisi yarattığı rahatlama halidir. Stres kısmında da değindiğim gibi bu egzersizler, derin nefes egzersizleri, esneme hareketleri, masaj ve dua Kilonuzu normale düşürünEğer kilonuz normalin üzerinde ya da altında ise en kısa zamanda normale dönmelisiniz. Hem aşırı zayıflık hem de aşırı şişmanlık sağlıklı bir gebeliğe engel olabilir. Hollanda’da yapılan bir çalışmaya göre adetleriniz düzenli olup infertiliteye neden olabilecek herhangi bir hastalık teşhisi konulmamış olsa bile, kilonuz normal sınırlar dahilinde değilse hamile kalmakta zorluk çekebilirsiniz. Kilonuzun normal olup olmadığını anlamak için vücut kitle indeksi VKİ hesabı yapabilirsiniz. Eğer VKİ 18,50'nin altında ise kilonuz düşük, 18,50 ile 25,00 arasında ise normal, 25,00 ile 30,00 arasında ise fazla kilolusunuz. VKİ, 30,00 ve üzerinde ise obez kategorisine giriyorsunuz. Normal sınırların dışında iseniz bir an önce bir diyetisyenle görüşüp sağlıklı bir kiloya ulaşmalısınız. Aşırı kilo yalnız fertilite için değil genel anlamda sağlığınız için de zararlıdır, beraberinde pek çok hastalığı İstatistik Kurumu’nun Kasım 2011’de açıkladığı verilere göre Türkiye’de 15 ve daha yukarı yaştaki nüfusun %16,9'u obez, %33'ü ise fazla kilolu. Bu rakamlar geçmiş yıllarla kıyaslandığında nüfusumuzun giderek şişmanladığı sonucu ortaya çıkıyor. Bunun pek çok nedeni var elbette ama başta doğru beslenmeyi bilmemek, bilinçsizce yiyecek tüketmek ve hareketsizlik gibi nedenler beslenmek ve ideal kilo sadece kadının değil erkeğin fertilitesini de etkiler. Yapılan çalışmalar göstermiştir ki fazla kilolu erkeklerin ve sayıları düşük, anormal sperm sayıları yüksek oluyor. VKİ arttıkça anormal sperm sayısı da doğru orantılı olarak artıyor. Aynı zamanda sebze, balık ve tam takıl ağırlıklı dengeli bir beslenme şekli spermin kalitesini arttırıyor. Neyse ki geri dönüşü olmayan bir durum değil bu. Sağlıklı beslenmeye ve egzersiz yapmaya başladığınızda kilo vereceksiniz. Bu da sperm kalitenizin artmasına yardımcı olacak. Önemli olan fazla zaman kaybetmeden ve yaşınız çok ilerlemeden sağlıklı bir kiloya düşmek için çalışmaya Vücudunuzu tanıyınHamile kalmanızı kolaylaştırmanın en kolay yollarından biri vücudunuzun nasıl çalıştığını öğrenip ilişki zamanlamanızı vücudunuzun programına göre ayarlamaktır. Eğer kitaplarda anlatılan gibi tıkırında, asla şaşmayan bir döngünüz yoksa açıklamaya çalıştığım yöntemleri öğrenin ve uygulayın. Her şeyden önce yumurtlamanın ovulasyon gerçekleşip gerçekleşmediğine emin olmanızda fayda var. bunun için yardımcı diğer yöntem ise . Bu yöntemle fertil kalite sıvıyı üretmeye başladığınız günleri kolaylıkla takip edebilir zamanlamanızı ona göre yapabilirsiniz. Bu yöntemin güvenilirliği %97- %99 dur. Ovulasyondan ortalama 6 gün önce bu sıvıyı üretmeye başlar vücudumuz. Fertil kalite sıvının özelliği spermlerin hareketini kolaylaştırarak yumurtaya ulaşmalarının yolunu açmasıdır. Vajinanın dışında bile bulunsa bu sıvı spermlerin yumurtaya ulaşmasını sağlaması mümkündür. Bu yüzden gerçek bir ilişki gerçekleşmese bile fertil dönemde servikal sıvıyla spermin bir şekilde karşılaşması hamileliğe ortam saplayabilir. Bu kalitedeki sıvıyı üretmediğiniz günler hamile kalmanız imkansıza yanında elbette ovulasyon zamanını idrarla test etmenizi sağlayacak testler alabilirsiniz fakat ben bunları gereksiz masraflar olarak görüyorum. Zaten gebelik testine her ay maaşınızı bağışlıyorsunuz bir de bunların bütçenizi sarsmasına lüzum yok10. Sigarayı BırakınSigarayı az içmek diye bir opsiyonunuz yok! Bırakmak zorundasınız. Evet, tanıdıklarınız var sigara içtiği halde hamile kalan ama bu asla bebek çalışmaları sırasında sigaraya devam etmeniz için bir neden olamaz. Kendinize ve doğacak bebeğinize yapabileceğiniz en büyük kötülüktür sigara. BIRAKIN! bu konudan ayrıntılarıyla Fertilite Testlerinizi yaptırınEğer 6 ayın sonunda zamanlamanız doğru olduğu halde hamile değilseniz bir doktora görünüp hormon testleri yaptırmanızda yarar görüyorum. Elbette sperm kalitenizi de test ettirmelisiniz. Doktorunuzun yapacağı testler adetinizin 3. Gününde FSH, LH, E2, TSH, T4 testleri olacaktır. Bunların yanında uygun gördüğü başka testler de olabilir ve ultrasonla yumurtalıklarınızın ve rahminizin durumuna bakmak isteyebilir. Bütün bunların sonucu normal sperm durumunuz da normal ise hamile kalmamanız için bir neden yok demektir. Yapmanız gereken tek şey burada bahsettiklerimi hayatınızın içine katmak. Bu maddeler sadece fertiliteniz için değil genel anlamda sağlığınız için de iyi olacaktır. Kendinizi kısa zaman sonra çok daha iyi, çok daha enerjik, zinde ve mutlu hissedeceksiniz. Ruh haliniz böyle olduğu müddetçe bebeğinizin sizi bulması ve ailesi olarak seçmesi de an meselesi görevmiş gibi değil de eğlenerek yapın. Eşinizle sürekli iletişim halinde olun, hislerinizi paylaşın. Eğer iletişim kurmakta zorluk çekiyorsanız birlikte bir dostunuzla konuşun ya da bir terapistten yardım alın. Evliliğinizin her aşamasında eşinizle sürekli iletişim halinde olmak ve anlaşmak çok önemlidir ama bebek yapmaya karar verdikten sonra daha da önemlidir. Sağlıklı çocuklar sağlıklı ailelerde büyürler. Mümkün olduğunca bebeklerle, çocuklarla vakit geçirin. Eğer çocuklarla olmak size mutluluk değil de acı veriyorsa muhakkak bir uzmanla görüşmelisiniz. Bu ruh hali içerisindeyken hamile kalmanız doğru olmayabilir. Unutmayın ki hamileyken nasıl hissettiğiniz sadece sizi değil aynı zamanda bebeğinizi de etkileyecektir. Hamile kaldığınızda mutlu, huzurlu ve sağlıklı olmalısınız.
bebek yapmaya karar verdikten sonra